23 Ekim 2012 Salı

Bakıştık Sehpadakilerle

Or maybe it won't.

Antidepresanlarımla bakışıyoruz. Almak istiyorum, ama almayacağım. Beni iyi hissettirecek olduklarını biliyorum fakat uyuşturucudan ne farkı var artık benim için? Eve giren para hiçbir şeyi ödemeye yetmiyor. Öğle tatilinden sonra o kadar yorgundum ki eve gitmek istedim, ama yol param yoktu. Baktım olmuyor, yürüdüm o kadar yolu. Kalamazdım da.

Geometri ödevini yapmamıştım ve ödev öğleden sonra teslim edilecekti. Yapmamıştım çünkü ödevi yapmam gereken saatlerde ya parayı idareli harcamayı düşünüyordum, ya bir şeyler pişirip karnımı doyurmaya çalışıyorum ya da yorgunluktan sızmış uyuyordum.

Geçtiğimiz Cuma eve geldikten sonra uyuyakalmışım, annemin işten gelme saatine uyandım ve kapıyı açtım. Evde yemek yok ve açım, malzeme de yok ve artık para kalmamış, annem yattı uyudu. Gidip bakkaldan deftere yazdırarak aldım. Var olanları yetmiyormuş gibi başka borçlara da yer açıyorum. Eve gidip yemek yapmaya çalıştım ama, su yok. Musluğu açıyorum da hiçbir şey akmıyor. Su faturası normalde otomatikteydi ama ödenmemiş. O saatte de yapabileceğim bir şey yoktu. Cam şişelere doldurduğum suyumu kullandım, duş alamadan iğrenç halde de uyudum gece.

Babamın eşi ısrarla pazar günü misafir istemediğini söylüyor nedense, dert paylaşma bahanesine. Açık ve net bir şekilde misafir olmadığımı, ondan daha uzun süredir babamın hayatında var olduğumu söyleyeceğim günü bekliyorum. Söylemediğim şey değil ama hatırlatmakta zarar yok tabii.

Annem de üvey babamla boşanacak parayı bulamadı ama evleri ayıracaklar sanırım, iyi olur, çünkü öyle kavga ediyorlar ki sabaha kadar uyuyamıyorum, artık o yorgunlukta bile uykum bölünüyor. Adam kaç gecedir gelmiyor zaten, gece gelmiyor çünkü, sabah geliyor.

Antidepresanlarım sehpanın üstünde. Almayacağım diyorum,biliyorum.
Ama adım gibi eminim ki, bu yazıyı bitirdikten sonra bir tane alacağım.
Bağımlılığıma karşı direncimin de son bariyeri kırılacak böylece.

Hiç yorum yok: